DEVAM: 41- HACC'I
FESHETMEK (YANİ UMRE'YE ÇEVİRMEK) BABI
حدّثنا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ.
حدّثنا أَبُو
بَكْرِ بْنُ
عَيَّاشٍ
عَنْ أبِي إِسْحَاقَ،
عنِ
الْبَرَاءِ
ابْنِ
عَازِبٍ؛ قَالَ:
خَرَجَ عَليْنَا
رَسُولُ
اللهِ صلى
الله عليه
وسلم وَأَصْحَابُهُ.
فَأَحْرَمْنَا
بِالْحَجِّ.
فَلَمَّا
قَدِمْنَا
مَكَّةَ قَالَ
((اجْعَلُوا
حِجَّتَكُمْ
عُمْرَةً))
فَقَالَ
النَّاسُ: يَا
رَوسُولَ
اللهِ! قَدْ
أَحْرَمْنَا
بِالْحَجَّ.
فَكَيْفَ نَجْعَلُهَا
عُمْرَةً. قَالَ ((انْظُرُوا
مَاآمُرُكُمْ
بِهِ،
فَافْعَلُوا))
فَرَدُّوا
عَلَيْه
الْقَوْلَ.
فَغَضِبَ. فَانْطَلَقَ.
ثُمَّ دَخَلَ
عَلَى
عَائِشَةَ
غَضْبَانَ.
فَرَأَتِ
الْغَضَبَ
فِي وَجْهِهِ،
فَقَالَتْ:
مَنْ
أَغَضَبَكَ؟
أَغْضَبَهُ
اللهُ! قَالَ
((وَمَالِي
لاَ أَغْضَبُ
وَأَنَا آمُرُ
أَمْراً
فَلاَ
أُتْبَعُ؟)).
في الزوائد:
رجال إسناده
ثقات. إلا أن
فيه أبا إسحاق.
واسمه عمرو بن
عبد الله. وقد
اختلط بأَخَرَة.
ولم يتبين حال
ابن عياش. هل
روى قبل الاختلاط
أو بعده،
فيتوقف حديثه
حتى يتبين
حاله.
El-Berâ bin Âzib
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve ashabı
başımızda (hac yolculuğuna) çıktılar. Biz (sahâbilerin çoğu) hac niyetiyle
ihrama girdik. Sonra Mekke'ye vardığımız zaman Resül-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) (bize): Bu haccınızı umre'ye çeviriniz, buyurdu. Sahâbiler: Yâ
Resûlallah! Biz hac niyetiyle ihrama girdik. Haccımızi umre'ye nasıl çevirelim,
dediler. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
Size emrettiğim
şeye bakınız, (onu) yapınız, buyurdu. Sahâbiler: İhramdan çıkmaya yanaşmadılar.
Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bu duruma) hiddetlenip gitti.
Sonra Âişe (r.anha)'nm yanına öfkeli olarak girdi. Âişe (r.anha) : (Yâ
Resûlallah)! Kim seni hiddetlendirdi? Allah o kimsenin cezasını versin, dedi.
Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
Ben bir şeyi
emredip de bana uyulmadığı halde nasıl hiddetlenmeyeyim? diye cevab verdi.
Not: Zevaid'de
şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki raviler sika kimselerdir. Ancak senedde
Ebü İshak bulunur. Bunun adı Amr bin Abdillah'tır. Bu nıvinin hafızası son
zamanlarında zayıflamış, rivayetleri karıştırmıştt. Rlivisi İbn-i Ayyaş'ın
ondan bu halinden önce mi sonra mı rivayette bulunduğu açıklığa kavW?mamıştır.
Bu itibarla İbn-i Ayyaş'ın rivayet zamanı açıklığa kavW?unca,. ya kadar Ebü
İshak'ın hadisinin sıhhat durumu hakkında bir şey söylenemez.
AÇIKLAMA: Zevaid nevinden olan bu hadisi Ahmed de rivayet etmiştir.
Sahabilerin
ihramdan çıkmaya yanaşmamalan durumuyla ilgili olarak Sindi şöyle der:
Sahabilerin Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in emir ve talimatına karşı çıkmalan
düşünülemez. Sahabiler Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in ihramdan çıkmıyacağını
anladıkları için O'na uymaya düşkünlükleri nedeniyle ihramdan çıkmayı arzu
etmemiş olabilirler. Amaçlan dileklerinin Resül-i Ekrem (s.a.v.) tarafından
kabul buyurulması idi. Onlar herhalde bu ümidle ihramda kalmayı O'na sezdirmek
istemiş olabilirler.
Sindi . nin
yukardaki yorumuna şunu ilave edeyim ki, diğer sahih ve sabit rivayetlerden
anlaşıldığı üzere sahabiler istisnasız Resül-i Ekrem (s.a.v.)'in talimatına uydular
ve O'nun emrine uygun olarak hareket ettiler. 2981 ve 2983. hadisler de bu
durumu ispatlar.